Şapka
İnkılâbı, Türkiye Cumhuriyeti'nin
kurulmasının ardından, halkın kılık ve kıyafetinin düzenlenerek batı
ülkelerindeki normlara uygun hâle getirilmesi için 1925 yılında yapılan kanuni
düzenlemedir. Atatürk Devrimleri'nin bir parçası olan bu kanunla, erkeklerin baş örtme uygulamaları ve şapka kullanımı
düzenlenmiştir.
25
Kasım 1925 tarihinde mecliste kabul edilen 671 No'lu "Şapka İktizası Hakkında
Kanun" ile TBMM üyeleri ve memurlarına başlık olarak şapka giyilmesi
zorunluluğu getirildi ve Türk halkı da buna aykırı bir alışkanlığın devamından
men edildi. Kanun, 28 Kasım 1925 tarihli Resmi Gazete'de yayınlanarak yürürlüğe
girdi. Şapka Kanunu, 1982 anayasasının 174. maddesine göre "inkılap kanunları"
(anayasaya aykırılığı iddia edilip iptal edilemeyecek kanun) arasındadır.
Mustafa Kemal Ülke halkını her alanda çağdaş
ve uygar düzeye çıkarabilmek için değişiklikler tasarlarken, giyim konusundaki
bu kargaşaya son vermek için dış görünüşüyle de bunu vurgulaması gerektiğine
inanıyordu. Bunun için 25 Ağustos 1925'te Kastamonu'ya yaptığı bir gezide
başına şapka giyip, "Buna şapka derler" diye halkı şapka giymeye
özendirmesinden sonra, 25 Kasım 1925'te “Şapka Giyilmesi Hakkındaki Kanun”
çıkarılıp, dinsel giysilerle sokakta gezilmesi yasaklanmıştır. Böylece toplum
kılık - kıyafet olarak da modern bir görünüşe kavuşmuş oldu. Mustafa Kemal Türk
kadınının da kıyafetine asla dokunmamıştır. Türk kadını kendi kendini çağdaş
kıyafete kavuşturmuştur.
Şapka sözcüğü Rusça şa'pka’dan
geliyor. Anadolu türkçesinde şapka sözcüğü 15.yy.dan sonra kullanılmaya
başlanmış. Giyilen elbisenin kumaşından, fötr veya başka bazı malzemelerden,
değişik biçimlerde yapılan, kıyafeti tamamlayan bir aksesuar. Şapka sosyal
hayatta statü sembolü olarak görülüyor, otorite, itibar ve güven izlenimi
veriyor, kıyafetin veya üniformanın bir parçasını oluşturuyor.
Eldeki
Eldeki
arkeolojik
verilere göre, şapkayı ilk
kullananlar Mısırlılardır. MÖ 3200'de Mısır’da erkeklerin başlarına tüyler,
kralların ise taçları ya da perukları üzerine bezler taktıkları biliniyor. M.Ö.
3000 yıllarında Girit adasında yaşayan “Minos”luların başlarında uzun sivri
tepeli şapkalar,
Asurlular
ın ise yuvarlak şapkalar vardı.
Daha sonraları, şapkanın statü sembolü haline geldiğini görüyoruz. Eski Yunan’da şapkayı yoksullar, eski Roma’da ise tam tersine zenginler giyerdi.
Daha sonraları, şapkanın statü sembolü haline geldiğini görüyoruz. Eski Yunan’da şapkayı yoksullar, eski Roma’da ise tam tersine zenginler giyerdi.